Mathew parktan kaçarcasına çıkıp Starbucks'a geldi.Hava baya sıcaktı Mathew sıcaktan oldukça bunalmıştı ama içeriye girdiğinde rahatlayıp derin bir nefes aldı,verdi.Ortam pek kalabalık sayılmazdı,oturacak yer sıkıntısı çekmedi.Doğruca cam kenarındaki masaya oturdu.Cama bakarak saçını düzeltirken garson geldi.Mathew Nescafe alabilir miyim? dedi.Kahvesini beklerken etrafını seyredaldı.Hemen yan masada bir arkadaş grubunun kahkahalarını duydu.Onlara oldukça imrenmişti Keşke biri gelse de sohbet etsem,şu içimde ki sıkıntı geçse... diye geçiriverdi içinden.Tam bunu düşünürken garson bir daha gelip kahvesini masaya bıraktı.Mathew nazikçe Teşekkür ederim.. dedi.Kahvesini yavaş yavaş yudumlarken okulda geçireceği günler geldi aklına.Sevinçle,heyecanla,sabırsızlıkla doldu bir anda içi.Yüzünde bi gülümseme oluştu ve derin hayallere daldıp gitti...