^^Sky High Rpg^^
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

^^Sky High Rpg^^

Okul Dışı mekanlar açılmıştır. Rp yapabilirsiniz. Henüz okula gitmediğiniz için kahraman ya da yardımcı olup olmadığınızı bilmiyorsunuz. Ona göre Rp yapın.^^Sıcaklık 27 C derece^^Üye olanların lejantlarını yapması rica olunur!!
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sınıflar

Aşağa gitmek 
+10
Ariana C. Solitarily
Gloriâ Pechina Lupeaulx
Megan C. Virtue
Mathew Qulanem
David Canton
Dawnielle D. Mysté
Elexus Vancoré
William Coslett
Boby Halvert
Layla Williams
14 posters
YazarMesaj
Layla Williams
1. Sınıf
1. Sınıf
Layla Williams


Mesaj Sayısı : 120
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 29/05/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeÇarş. Haz. 20, 2007 10:09 am

Arkadaşlar okulda 1, 2 ve 3. sınıflar var. Başvurular buraya yapılacak ve Rp seviyesine göre seçilecek. Film kahramanları filmdeki sınıflarına göre Rp yapacaklar.

Kod:
Adı:
Soyadı:
Örnek Rp:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://skyhighrpg.yetkin-forum.com
Layla Williams
1. Sınıf
1. Sınıf
Layla Williams


Mesaj Sayısı : 120
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 29/05/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeÇarş. Haz. 20, 2007 10:13 am

1. Sınıflar
>Will T. Stronghold
>Layla Williams
>Magenta Vitz
>Zach Taylor
>Ethan Mcfarland
>Boby Halvert
>William Coslett
>Elexus Vancoré
>Mathew Qulanem
>Megan C. Virtue
>Ariana C. Solitarily


2. Sınıflar
>David Canton


3. Sınıflar
>Gwen W. Grayson
>Warren Peace
>Penny Spare
>Lash Tallest
>Dawnielle D. Mysté
>Gloriâ Pechina Lupeaulx


En son tarafından C.tesi Haz. 23, 2007 12:28 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://skyhighrpg.yetkin-forum.com
Boby Halvert
1. Sınıf
1. Sınıf
Boby Halvert


Mesaj Sayısı : 384
Yaş : 31
Localisation : Isthanblue
Kayıt tarihi : 12/06/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeÇarş. Haz. 20, 2007 10:37 am

ADI: Boby
SOYADI: Halvert
ÖRNEK RP:
||
\/


Boby Mc' e havalı bir şekilde giriş yapmıştı herkez Boby' nin girdiğini farketmişti. Boby kasaya kadar yürüyüp; "Eee! İyi günler, Ben bir bigmac alıcam." dedi. parasını ödeyip yerine oturdu. Yanlız ters giden birşeyler vardı. Boby; "Aman tanrım Hamburgerime Ketçap-Mayonez eklememişler!" dedi ve kasaya kadar gidip kasiyere: "Bakarmısınız Bana Ketçap-Meyonez vermemişler lütfen Verebilirmisiniz?" der. Kasiyerin suratı utanırcasına ( Embarassed ); "Afedersiniz çok üzgünüz!" diyip ketçap-mayonezini verdiler. Kasiyer Boby' i daha önce tanıyordu, çünkü Boby her öğlen oraya gelip yemek yerdi ve ayrıca boby oranın Sahibinin yakın bir dostuydu!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
William Coslett
1. Sınıf
1. Sınıf
William Coslett


Mesaj Sayısı : 138
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 11/06/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeÇarş. Haz. 20, 2007 11:16 am

Adı: William [Will]
Soyadı: Coslett
Örnek Rp:

Saat sabah 12.00 olmuştu ve Will anca yatağında debelenerek uyanmıştı. Artık geç yatıp geç kalkmak onda bir takıntı halini almıştı. Şu anda bile camdan dışarıya bakılsa çocuklar ellerinde topla koşuyor olarak görülürdü. En nihayetinde yataktan kalkarak Will odasına ait banyoya doğru yönelmişti. Yüzünü yıkayıp tekrar odasına dönmüş ve kıyafet dolabından bir kaç kıyafet alıp üzerine geçirmişti. Ardından merdivenlerden aşağıya doğru inmeye başlamıştı.

Aşağıda annesi kahvaltıyı hazırlamış hatta kendisi yemişti bile. Will tek kaşını kaldırıp annesine bakınca annesi;

"- Dayanamadım! Will.. erken kalkmayı öğrensen iyi olucak artık. Üstelik biliyorsunki bu gün okula gitmeye başlıyacaksın. Koca bir yaz bitti.. Uyumaya biraz mola verip derslerine odaklan. Henryese haydi kahvaltıya. Sonra da okul servisine binip okuluna gidiceksin"

deyip mutfağı terk etmişti. Will masaya otururken sürekli "Neden hep okul diyip duruyor??!! Kahraman okuluna gidiyorsam ne olmuş!? Eminim orada da normal Geometri veya Kimya derslerin vardır! diyip durmuştu. Yaklaşık 15 dakika içinde ise kahvaltısını yapıp kapıya doğru yönelmişti. Annesi elinde çanta ile onu orada bekliyordu. Will çantasını sırtına yüklemiş ve kapıyı açmıştı. Tam çıkacaktı ki annesi;

"- Aaa gitmeden, bilirsin okulun yemekhanesinin hiçbirşeyini sevmessin. Yanına birşeyler koydum. Suyunu koymayı unuttum! Sen aldın mı?

demiş Will yavaşça arkasını dönerek parmağını şıklatmış ve elinden bir kaç damla suyu yere serpiştirmişti. Annesine;

Sanırım suya ihtiyacım yok!

demiş ve el sallayarak evi terk etmişti. Bundna sonra olanlar çok hızlı gelişmişti. Servisine binmişti ve şoför herkesi teker teker evlerinden alıyordu. Bir kaç dakika sonra ise şoför sanki bir pilot gibi servisin kanatlarını ortaya çıkartmış yapım aşamasında, henüz tam olarak bitmemiş bir köprünün ucundan servisi bırakmıştı. Ondan sonra olanlar büyük bir kargaşaydı. Bütün öğrenciler ığlık çığlığa bağrınıyorlardı ve herşeyi susturan birşey olmuştu. Servis yandaki kanatları sayesinde havada adeta bir uçak gibi süzülerek uçuyordu. Okul ise havada askıda durmuş bir biçimde onlara el sallıyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elexus Vancoré
1. Sınıf
1. Sınıf
Elexus Vancoré


Mesaj Sayısı : 200
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 31/05/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeÇarş. Haz. 20, 2007 11:49 am

Adı: Elexus
Soyadı: Vancoré
Örnek Rp:


Sabahın bu saatinde çalar saatin o iğrenç zırıltısı yüzünden uyanmıştı küfrederek. Tatil bitmiş, okullar açılmıştı bu gün ne yazikki. Oysa ki Elexus daha tatilin tadını çıkaramamıştı bile ve nasıl geçtiğini hiç anlamamıştı. Güzel şeylerin çabuk geçmesinden nefret ediyordu ve tabi erken kalkmaktan da. Annesi aşağıdan sesleniyordu Elexus'a kahvaltıya gelmesi için. Gözlerini ovuşturdu Tamam! Geliyorum! diye bağırdı annesine. Bu seslenmekten öte bağırmaktı... onu sevmiyordu çünkü. Babası Elexus'un annesi öldükten birkaç yıl sonra bu kadın ile evlenmişti. Elexus bu kadına hiç ısınamamıştı; onu hep tersler, kıl kıl davranırdı üvey annesi ona ne kadar yaklaşmaya çalışsada. Aslında kötü biri sayılmazdı fakat iyi olması kızın onu sevmesini gerektirmiyordu. Elexus yüzünü yıkayıp, giyindi, aşağı indi ve üvey annesine soğuk bir ses tonu ile Hoşça kal. diyerek evden çıktı. Bu yakınlarda oturan bir arkadaşı vardı, oda bir kahramandı ve iyi, Elexus'un kafa dengi bir kızdı. Lakin kız eğer kahraman yardımcısı olsaydı ne kadar kafa dengi olursa olsun Elexus o zaman onunla bu kadar yakın olmazdı. Bu prensiplerine, karakterine aykırıydı. Arkadaşı ile buluşunca ona selam vermeden önce baştan aşağı süzdü, giysilerine ve görünüşüne baktı kızın; çünkü bunlara çok önem verirdi. Sonra ise Merhaba. dedi ve servis gelene kadar konuştular.

Okul servisinden indi ve etrafa bakındı. Yeni öğrenciler gelmişti; çaylaklar. Onlara özel güçleri ile işkence yapmak zevkli olacaktı... bunun düşüncesi bile insana büyük bir keyif veriyordu. Bu sene zevkli olacağa benziyordu. Ezik bir çocuk ağacın altındaki banklardan birinde oturuyordu. Planını bu çocuk üstünde uygulayabilirdi ilk olarak. Zavallı şey... dedi içinden ve pis bir şekilde sırıttı. Çocuk ne olduğunu anlayamadan zavallının oturduğu bank birden alev aldı, çocuk öyle bir çığlık attı ki herkes ona baktı. Ardından çocuğun etrafını alevler ile sardı fakat bunu kesmek zorunda kaldı Elexus ve çocuğun bulunduğu tarafa gelen bir hoca yüzünden. Neler oluyor burada Bayan Vancoré? diye sordu kızgın bir şekilde Elexus'un en sevmediği hocalardan biri olan kadın. Ah, hiç sadece biraz eğleniyorduk öyle değil mi? dedi çocuğa dönerek, çocuk korkusundan başını sallayarak Elexus'un dediğini onayladı. Sizin eğlence anlayışınız bu mu?! diye başka bir soru yöneltti kadın. Bu sorunuz eğlence anlayışımızın ne kadar farklı olduğunu gösteriyor ya da sizin eğlenceden hiç anlamadığınızı. dedi ve o sinir kadının yanından ayrıldı Elexus tabi bundan önce ikisine de kötü bir bakış fırlatarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dawnielle D. Mysté
3. Sınıf
3. Sınıf
Dawnielle D. Mysté


Mesaj Sayısı : 84
Kayıt tarihi : 06/06/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeÇarş. Haz. 20, 2007 11:52 am

Adı:Dawnielle Dharja
Soyadı:Mysté
Örnek Rp: İki saat yeni RP yazamayacağım.

Eski Evde;

Ayrılık sahnelerinden her zaman nefret etmişti. Bir ara hiç bir şekilde haber vermeden çekip gitmeyi bile düşünmüştü ama bu onlara haksızlık olur gibi geliyordu. Uzun süredir yaşadığı ortamdan ayrılmak çok kötü bir durum gibi görünüyordu ama bir yandan da değişimin iyi olacağını düşünüyordu. Arkadaşlarını çok seviyordu ama bu bölgeden hatırlayacağı sadece Kat olur gibi geliyordu bir de en büyük aşkı Ian. İkisinden ayrılması çok güç olacak gibi görünüyordu. Babasının tayini nedeniyle taşınıyorlardı. Daha kimseye haber vermemişti. Okulda söylemeyi planlıyordu söylemenin zorluk derecesini henüz kavrayamamış olması ona sıkıntı veriyordu. Ne diyecekti sanki? -Hoşça kalın arkadaşlar ben gidiyorum mu? Olabilirdi fakat fazla duygusuzca kaçıyordu. Kat... Ona nasıl söyleyecekti? Kendisini bildi bileli Kat onun yanındaydı. Arkadaşlıktan öte bir boyuttaydılar. Dostluk.. Evet, başka birinde tatmadığı 'gerçek' dostluğu onda bulduğuna inanıyordu. Muhtemelen en çok üzülen Kat olacaktı. Ian ise her zamanki tavrını sergileyerek 'Güle güle' diyecek gibi görünüyordu. Onun en çok bu davranışına sinir olmuştu ama şimdi ne önemi vardı? Veda sırasında söylediği şeyler onun için çok önemliydi ama geleceğe yönelik hiç bir şey olmayacaktı. Mesafenin önemi yok gibi görünüyordu uzaktan ama gayet de önemi vardı. Zaten hiç bir zaman sevmemişti Ian, Dharja'yı. Duygularını biliyordu ama hiç bir cevap vermemişti. Evet veya hayır kabullenebilirdi ama söylememişti. Ama önemi olmadığını düşünüyordu hala. *Böylesi daha iyi* Diye düşünerek kendisini avutmaya çalışıyor fakat başarılı olduğu pek söylenemezdi...

Çantasına bir kaç defter ve bir kalem atarak aynanın karşısına geçip bir kaç saat sonra 'Eski' okul forması olacak kıyafetini incelemeye başlamıştı. Okul formasını bile özleyecek gibi görünüyordu. Gözlerinden hüzün akıyordu adeta. Aynaya boş boş bakıyor ve düşünüyordu. Ne olurdu babasının tayini biraz daha bekleseydi? *Ah, şu büyükler!* Diye içinden geçirerek odanın içerisinde dolanmaya başlamıştı. Saat daha çok erkendi ama onu uyku tutmamıştı. Çantasını sırtına vurarak merdivenlerden aşağıya doğru yavaşça inmeye başlamıştı. Evini de çok özleyecekti ama arkadaşlarının yanında ufak bir ayrıntı olarak kalıyordu sadece... Okula erkenden gitmek iyi bir fikir olabilirdi. Okuldan nefret ettiği için orayı pek özleyeceğini sanmasa bile içinde yine de ufak bir burukluk vardı. İçinden avazı çıktığı kadar bağırmak geliyor fakat yapamıyordu. Özgür olduğunu hissedemiyordu bir türlü. Mutfağa doğru ilerlemeye başlamıştı. İçeriden annesinin güzel sesiyle şarkı söylediğini duyabiliyordu. Babasının ise çoktan evden gittiğini tahmin edebiliyordu. Annesinin şarkılarını küçüklüğünden beri çok sevmişti ama şimdi pek umursamıyordu. Ufak adımlarla mutfağa girerek bir sandalyeye oturmuş, annesini izlemeye başlamıştı. Her zamanki neşesiyle kahvaltı hazırlıyordu. Onun geldiğini görünce;

"Merhaba, ben senin için yaşayan yalanım, böylece saklanabilirsin... Ağla- Dharja, erkencisin bakıyorum..."

Şeklinde şarkısını bölmüştü. Uyumak ve bir daha uyanmamak istiyordu. Annesinin o büyüleyici sesiyle şarkı mırıldanmasını ve yatağa girip bir daha çıkmamak istiyordu. Gözleri dolmaya başlamıştı. Annesinden hiç bir şey saklayamamıştı hiç bir zaman. Eğer bir sorun varsa, annesi onu anlardı. Ama bu sorun çözümlenecek bir şey değildi. Gidecekleri ortama alışması gerekiyordu. Zorunlu bir şekilde gülümsemeye çalışarak, "Okula erken gitmek istedim... Biliyorsun, son günüm" Diye mırıldanmıştı gözlerini diktiği pencereden ayırmayarak. Bunun üzerine annesi yanına doğru gelmeye başlamıştı. Hayır, konuşmak istediğini pek sanmıyordu. Şuanlık sadece Kat'e ihtiyacı vardı. Nasihatlere değil. Arkadaşına! Gözlerini pencereden alıp annesine dikerek, "Konuşmak istemiyorum. Belki sonra..." Diyerek yerinden kalktı. Kapıya doğru ilerlerken kapının yanında duran dolabın aynasına bakarak kendisini süzmeye başlamıştı. Perişan bir haldeydi. Her zaman salık bıraktığı saçlarını at kuyruğu şeklinde toplamıştı. Forması feci bir şekilde dağınık görünüyordu. Okul dışında her şeye uygun gibiydi. Annesine, "Ben gittim... Geç dönerim." Diye bağırdı onun duyabileceği bir ses tonuyla. Annesinin, "Kahvaltı!?" Diye sorduğunu duyar gibi olmuştu ama cevap vermeden kapıyı çekerek evden dışarı atmıştı kendisini...

Eski Okul ve Yolda;

Evden dışarı çıktıktan sonra annesinin söylediği şarkıya devam etmeye başlamıştı, "Aniden, biliyorum ki uykuda değilim.Merhaba, Hala buradayım, dünden kalan tek şey..." Şarkıyı mırıldanırken okul servisini beklemeye başlamıştı. Servise binmekten nefret ediyordu. Okulu pek uzak sayılmazdı ve yürüyebilirdi. Saatine baktı, daha çok erkendi. Servisi bekleyeceğine yürümesi daha mantıklıydı. Evet, kararını vermişti. Yürüyecekti. Duraktan ufak adımlarla uzaklaşamaya başlayarak şarkısına devam ediyordu. Hava bulutluydu ve yağmur yağma olasılığı oldukça yüksekti. Elleri ceplerinde yürümeye devam ederken aklındaki tek şey bir kaç gün sonra buralardan ayrılacağıydı. Belki fazla abartıyordu ama ayrılmak çok zor geliyordu. Soğuk havanın yüzüne çarpıp onu ferahlatmasına izin verirken farkına varmadan okul giriş kapısına gelmişti bile. Okula girmek ilk defa bu kadar zor geliyordu. Tekrar kolundaki saate bakarak, okula daha kimsenin gelmiş olamayacağını düşünüyordu. Yavaşça okulun bahçesine doğru girerek bahçede turlamaya başlamıştı. Tahmin ettiği gibi pek kimse yoktu. Bir kaç kişi... Onlarda basket sahasında maç yapıyorlardı. Elini hafifçe kaldırarak pek tanımadığı kişilere ufak bir selam vererek merdivenlere doğru ilerlemeye başlamıştı. Çantasından cep telefonunu çıkararak Kat'e çabuk gelmesi için bir mesaj göndererek etrafına bakınmaya başlamıştı. Aradan 10-15 dakika geçtikten sonra kapıda Kat belirmişti. O da Dharja gibiydi. Üstü başı dağınık, yataktan yeni çıkmış gibi görünüyordu. Dharja'ya doğru hızla yürümeye başlamıştı. Dharja ise gökyüzüne bakarak şarkısına devam ediyordu. Sanki onu buraya çağıran o değilmiş gibi bir görünüm veriyordu. Kat, "Sabahın köründe niye çağırdın kızım ya? Yoksa kötü bir şey mi oldu?" Sesinde ufak bir telaşlanmanın yanısıra herzamanki ses tonu vardı. Dharja nasıl anlatacağını tam kestirebilmiş değildi hala... O sırada gözleri tekrar okul kapısına kaymıştı. Her zamanki havalı haliyle Ian onlara doğru ilerliyordu. Dharja'nın Ian'a baktığını gören Kat, "Ben çağırdım... Sadece o değil aslında-" Cümlesini tamamlamadan okul kapısında Samantha ve Paul görünmüştü. Kat'e pis bir bakış atarak zoraki gülümsemeye çalışıyordu. Sadece Kat'e söylemek bile zorken bu kadar insana nasıl söyleyecekti bir kaç gün sonra gideceğini? Dudağını ısırarak arkadaşlarının yaklaşmasını bekliyordu. Hepsi soran gözlerle Kat'e bakıyordu. Kat ise gayet normal bir tavır takınarak, "Öhm, Dharja beni çağırdı ve ben de önemli bir şey olabileceğini düşünerek sizi çağırdım." -Ardından biraz duraklayarak Dharja'ya bakmıştı.- "Dharja, bir sorun mu var?" Demişti. Bu tavır sinirlerini germeye başlamıştı. O da diğer arkadaşlarını çağırmayı bilirdi herhalde. Demek ki sadece ona söylemesi gereken bir durum vardı ama Kat kavrayamamış olmalıydı. Sinirli görünmemeye çalışarak, "Bu düşünceli davranışından dolayı teşekkürler Kat ! Her neyse, konuya dönecek olursak, babamın işi nedeniyle taşınıyoruz." Dedi bir çırpıda. O kadar zor gelmemişti söylemek. Kat'in de payı vardı tabii. Gözlerini arkadaşlarından alarak tekrar gökyüzüne çevirmişti. İlk tepkiyi beklediği gibi Kat vermişti. "Ne!! nasıl olur, ne zaman gidiyorsun?? Dharja cevap vermeden Ian'a çevirmişti bakışlarını. Ona baktığı her an içinden bir şeyler kopuyor gibi hissediyordu ama Ian için öyle olmadığı kesindi. Öyle olsaydı en azından bir kaç şey söylerdi. Gözlerini ondan kaçırınca ağlamak üzere olduğunu hissedebiliyordu. Yo, hayır. Şimdi olmazdı. Ağlamak için uygun bir zaman değildi. Hem o güçlü bir kızdı. Kendisini tutmalı ve en azından eve gidene kadar dayanmalıydı. Ian bu durumu farkederek ayağa kalkmıştı. Dharja ona bakmamakta ısrarlı gibi görünüyordu. Ona bakınca kendisini tutamayacak gibi görünüyordu. Ian'ın o büyüleyici gözleri ile ona baktığını hissediyordu. En sonunda, "Güle güle" Demişti. Duygusuz yaratık ! Buydu işte. Ondan beklenecek şey buydu. İnatla ona bakmamayı sürdürüyordu. O anda Kat'in bir şeyler mırıldandığını duyuyor ama dinlemiyordu bile. Güçlü görünmeye çalışarak ayağa kalkmıştı. Derslere girmeyecekti. Nasılsa gidiyorlardı. Kat'e dönerek, "Uzatmaya gerek yok tamam mı? Hem MSN var. Oradan görüşebiliriz." Diyerek şoku atlatmamış olmanın verdiği duygusuzlukla ufak bir sarılmayla kendisini geri çekerek diğer arkadaşlarına da sarılarak, "Güle güle !" Diye mırıldanarak ilerlemeye başladı. Ayrılık kolay olmuştu. Ya da hala şoku atlatamamıştı. Cep telefonunun çaldığını duyuyor fakat açmıyordu. Bir kaç çalmadan sonra mesaj sinyalini duymuştu. Merakını yenemeyerek baktığında mesajın Kat'ten olduğunu görmüştü. Heyecanla 'oku' tuşuna basarak mesajı görüntüledi; *Ian'ın öyle davranmasının sebebi başka bir kızla çıkmaya başlıyor olmasıymış. Senin adına gerçekten çok üzüldüm hayatım. O salağı takma. Kafanı topla diye hemen gelmiyorum ama 1-2 saat sonra sizdeyim canım.* Ian her şeyi batırmıştı işte! Başka bir kızla çıktığını Dharja'ya söyleyebilirdi. Sonuçta bir geçmişleri vardı ama yine de onu 'arkadaşı' olarak gördüğünü sanıyordu. Kat'le bile doğru düzgün vedalaşamamıştı. Kuru bir 'güle güle' *argh! sinir bozucu yaratık* Diye düşünüyor ve aynı zamanda farkında olmadan evlerine doğru ilerliyordu.

Yavaşça kapıyı açarak içeri sessiz adımlarla girmiş ve sessizliğini sürdürerek odasına doğru yürümeye başlamıştı. Annesinin nerede olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu. Odasına girdiğinde kolilerin üst üste durduğunu görmüştü. Henüz toplanmamış eşyaları vardı. Dolabını açarak oradaki giysileri salak bir ifadeyle kolilere fırlatıyordu. 2 saat önce buradan ayrılmak istemiyordu ama şimdi gitmek için her şeyini verebilir duruma gelmişti. Kat ile konuşmak istediğinden pek emin değildi. Dolabın aynasına doğru bakarak, *Seni niye sevsin zaten! Küçük budala!* Şeklinde kendisini küçümsüyordu. Bunları söylerken gözyaşlarına hakim olamıyordu. Ters yöne dönerek kendisini yatağına atmıştı. Kapısının tıklatıldığını duyuyordu. Annesi olmalıydı. Normal bir ses tonunu kullanmaya çalışarak; "Müsait değilim." Diye mırıldandı. Annesi ise, "Erkenden gidiyoruz canım. Senin için çok zor biliyorum ama-" Dharja annesinin sözünü keserek; "Önemli değil. Hemen gidebiliriz. Hazırlanıyorum" Diyerek yatağından kalkmıştı. Annesinin kapıdan uzaklaştığını anlayarak telefonuna sarılmıştı. "Mesajlar - Yeni mesaj - *Erkenden gidiyoruz. Umarım sonra görüşme imkanımız olur* -Gönder - Kat" "Mesaj gönderildi" Okul formalarını çıkararak onları da koliye doğru fırlatmıştı. Dolabında kalan bir kaç pantolon ve tişörtten bir kaçını koliye fırlatarak kalanları üstüne geçirdi beceriksiz bir biçimde. Aynanın karşısına geçip saçlarını salarak okul çantasını da koliye fırlattıktan sonra onu da diğer kolilerin üzerine koyarak, merdivenlerden inmeye başlamıştı. Annesinin bir bavulu arabanın bagajına yerleştirdiğini görerek kendi ufak bavulunu da annesinin yanına doğru taşıyarak, "Peki diğer eşyalarım !?" Diye sordu merakla "Sana gerekli olanları aldığına göre... Diğer eşyalarımız sonra gelecek canım. Diğer 'evimizde' her şey hazır zaten. Demesi üzerine başını ufak bir gülümsemeyle salladı. Annesi arabaya binmesi gerektiğini işaret ediyordu. Son kez etrafa bakarak arabaya bindi. İçinden, *Kurtuluyorum* Diye mırıldanarak arka camdan bakmaya başladı. Kat! İşte oradaydı. Onu bekliyordu. Annesine heyecanlı bir biçimde dönerek, "Bir dakika anne!" Diye seslenerek arabadan süratle indi ve Kat'e doğru koşmaya başladı. Annesinin 'çabuk ol' gibisinden bir şeyler mırıldandığını duyabiliyordu.

"Aşk olsun Dharja!"

"Ne yapmamı bekliyordun ?"

"Durumu açıklamanı!! Hem, bugün gitmeyeceğinizi sanıyordum"

"Erken gitmemiz gerekiyormuş. Ben istemedim."

"Biliyorum canım... Ian'a takma kafanı. Biliyorsun, 'erkekler dandikazedir' "

"Ha ha! Çok komiksin. Seni özleyeceğim"

"Ben de..."

"Gitmem lazım. Biliyorsun, annem."

Dedi ve Kat'in hiç bir şey söylemesine fırsat bırakmadan arabaya doğru yürümeye başladı. Kendisini arabaya atarak arka camdan el sallamaya devam ediyordu. Kat'in de ona el salladığını görebiliyordu. İşte buradan tek değer verdiği arkadaşı! Diğerlerinin değeri yoktu artık... Ayrılıkların sadece bu yönünü seviyordu. Arkadaşım dediği bir çok kişi vardı fakat onlar şuan burada değillerdi. Kat buradaydı. Gerçek arkadaşının kim olduğunu kavradığı için yüzünde ufak bir buruklukla beraber aptal bir gülümseme vardı. Hareket etmeye başlamışlardı. Gidiyorlardı işte. Başını arka camdan ayırarak yanındaki camdan yola bakmaya başlamıştı. Bir şeylerin koptuğunu hissediyordu. Ian ile konuşurken de bu duyguyu hissetmişti ama şimdiki daha derindi. Yeni çevresini düşündükte sıkıntısı artıyor ve dayanılmaz bir şekle geliyordu. Yolculuğun uzun süreceğini düşündükçe zaten dayanılmaz bir boyutta olan sıkıntısı daha da artmaya başlıyordu. Yanında getirdiği müzik cdlerinden birini çıkararak annesine doğru uzattı. Annesi de onayladıktan sonra cihaza taktı ve yolu izlemeye devam etti...

Ev;

Uzun süren bir yolculuğun ardından sonunda yeni evlerine gelmişlerdi. Eski evlerinden hiç bir farkı yok gibi görünüyordu. Sadece tek bir fark, Evin önünde çiçeklerle dolu bir bahçe vardı. Eski evinin önünde ise büyükçe bir havuz bulunurdu. Odasında ise sadece eşyaların yerleri değişmişti. Eski havası yoktu ama alışabileceğini düşünüyordu. Saat sabahın 6'sında camdan dışarı hüzün dolu gözlerle bakıyordu. Yağmur damlaları pencereyi dövüyordu adeta. Yağmurlu havaları önceden beri çok seviyordu. Çoğu kişinin şemsiyesiz çıkmadığı havalarda, dışarıda dolaşmayı çok severdi. Temiz çimen kokusunu içine çekmeye bayılırdı. Çoğunlukla kimse olmazdı o tür havalarda dışarıda. Bazen yanına 2-3 arkadaşını alıp gezerdi ama bu sefer öyle olmayacaktı. Yeni geldiği bu çevrede fazlasıyla yabancılık çekiyordu. Babasının tayini nedeniyle, taşınmak zorunda kalmışlardı. Buna alışması epey güç görünüyordu. Birazdan okuluna gitmesi gerekiyordu ama hiç istemiyordu. Eskiden sırf arkadaşları için olsa bile okula giderdi. Derslere girmeyip kantinde oturur arkadaşları ile sohbet ederdi. Artık öyle değildi işte. Sabah kalkmak her zaman zor gelmişti ona fakat bu sefer huzursuz olduğu için sabahın köründe kendisini odasının küçük camının önünde etrafı izlerken bulmuştu. Ne sıkıcı bir durumdu bu böyle. Telefonunun çaldığını duyuyor fakat açmıyordu. Eski arkadaşları bir kaç günden beri onu arıyor ve iyi olup olmadığını soruyorlardı. Bıkmıştı artık... En yakın arkadaşı Kat dışında kimse anlayamıyordu onu. Ian, sadece 1 kere tek çağrı bırakmıştı. Onu umursamadığını hissedebiliyordu. Taşındığı için eski en büyük platonik aşkını unutmuş gibi bir hali vardı. Mesafenin daha da özleteceğini sanıyordu ama yanıldığı çok açıktı. Onun artık yeni bir sevgilisi vardı ve Dharja'yı umursadığı söylenemezdi. Dharja'da umursamayacaktı. En azından umursamamayı planlıyordu. Yağmur damlalarını izlerken annesinin o tatlı sesini duymuştu; "Senin için zor olduğunu biliyorum tatlım... Okula gitmek istemeyebilirsin ama gitmek zorundasın. Yeni arkadaşlar edinmen ve onlarla kaynaşman lazım" Yeni arkadaşlar?? İstemiyordu arkadaş falan. Taşındıklarından beri kendisini bilgisayara vermişti. Oradan eski arkadaşlarıyla konuşuyordu. Yeni arkadaşlar bulmak istemiyordu. Okula gitmek istemiyordu. Günlerce orada oturup pencereden dışarıyı izleyebilirdi... Dudak bükerek annesine döndü ve; "Okula gitmek istemiyorum. Sadece bugünlük. Lütfen, lütfen, lütfen."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
David Canton
2. Sınıf
2. Sınıf
David Canton


Mesaj Sayısı : 276
Yaş : 32
Localisation : London
Kayıt tarihi : 22/06/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeCuma Haz. 22, 2007 1:29 pm

Adı:David
Soyadı:Canton
Rp:

Nereye gideceğini bilmeden deli gibi koşuyordu.Yine çıkmazdaydı ve yine bir uçurumdan düşmenin verdiği o heyecan vardı içinde.Ansızın uyandı.Yine aynı rüyayı görmüştü.Kafasını buna takmamaya çalıştı ve gece vakti ne yapabilirim diye düşünmeye başladı.Elini çantasına attığında sinsioskobu geldi aklına.Çıkardı ve pencerenin kenarına geçip elindeki sinsioskobu ile çektiği hatıraları izlemeye başladı.Bu babasının ona verdiği ilk hediyeydi.Hatırlamıştı da bunu ona 5. doğum gününde almıştı.Fakat o da ne videolardan birinde gördüğü rüyanın tıpatıp aynısı vardı.Birden yatakhaneden ses geldi ve yeniden uyumaya çalışmaya karar verdi.Ama olmuyordu.Hem sürekli aynı rüyayı görmenin sıkıntısı hem dışarıdan gelen seslerin sürekli artması hem de sinsioskobunda gördüğü rüyanın aynısının kendiliğinden kaydolması onu bir türlü uyutmuyordu.Sonunda yatağından kalktı ve sesin kaynağını bulmaya çalıştı.Korkuyordu.Ne de olsa cesaret onu bir yere kadar götürürdü güç olmadıktan sonra...

Gelen sesler bir profesorun sesini andırdı ona.Evet bu bir öğretmeniydi.Fakat konuştuğu hatta tartıştığı kişi ise bir insan değildi sanki.Ama nasıl olurda anlaşırdı profesoru onunla.Elini geceliğindeki asasına attı.Asa ilk kez ona bu kadar güven vermişti.Ama hiçbirşey göremiyordu.Sadece sesler duyuyordu.Artık başı çatlayacak gibiydi.Bişeyler yapmalıydı.Kafası deli gibi çalışıyordu ve yine o his; uçuyordu,düşüyordu.Bu sefer gerçek miydi?Ama bişey yapması gerektiğini biliyordu ve elindeki asasıyla aklına gelen ilk sözleri söyledi 'RIDDICULLUS'.

Her taraf aydınlanmıştı yüreği deli gibi çarpıyordu.En yakın arkadaşının sesini duydu.Evet bu oydu ve yine bir rüya görmüştü.Gözlerini açtığında karşısında Chris'i gördü.Chris:

-Uyan dostum neler oldu bir bilsen.

-Umrumda değil!Sürekli aynı rüyayı görmekten bıktım.Bak sana anlatmam gereken şeyler var.Devamlı aynı kabus.Sonu hep aynı bitiyor.

-Sana elinde asayla bir böcürtle savaştığını söylesem.

-Saçmalama!

-Bir kahramansın artık dostum.BİR KAHRAMAN.

-Neler saçmalıyorsun sen?

-Bütün 1'ler seni konuşuyor.

-Şu olayı açıkça anlatır mısın?

-Bak David.Okula karanlık sanatlara karşı savunma dersi için böcürtler getirilmiş.Ama biri kayıpmış.

-Dur tahmin ediyim.O da bana rastlamış.

-Evet tam da öyle olmuş.Okul müdürü bu olayın sorumlulularını bulunca onları fena benzetecek.

-Bende bu okula geldiğimden beri neden hep aynı kabusu görüyorum diye merak ediyordum.

-Dostum anlayacağın bu böcürt senin yatağı mezken edinmiş ve sende onu rüyanda mahvetmişsin.Anlaşılan bu böcürt Kara meleğe dönüşmüş.Bu arada en korktuğun şeyide öğrenmiş olduk.Gerçekten bir ruhemiciden korkunç olamaz.Bir böcürtle karşılassam yani ruhemiciyle ne yapacağımı bilemiyorum.

-Vay be ilk sene için kötü bir başlangıç sayılmaz ha?

-Bu arada böcürtü yok eden büyüyü nerden biliyordun?Herkes bunu merak ediyor.

-Hiçbirşey hatırlamıyorum ve başım çatlayacak gibi.Dinlenmeliyim.

-Görüşürüz.Benim daha senin için cevaplanacak birçok sorum var.Ne de olsa en yakın arkadaşınım.TATLI RÜYALAR!


İnşallah kabul edilir.Harry Potter'la ilgili bi rp'm ama en sevdklerimden biri.Ya kafam öyle dağınıkki yeni rp yapacak halim yok.
Alıntı :
[quote]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elexus Vancoré
1. Sınıf
1. Sınıf
Elexus Vancoré


Mesaj Sayısı : 200
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 31/05/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeC.tesi Haz. 23, 2007 2:42 am

Bu arada adım yanlış yazılmış... Elexus olacak
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mathew Qulanem
1. Sınıf
1. Sınıf
Mathew Qulanem


Mesaj Sayısı : 287
Yaş : 32
Localisation : tespit edilemedi...
Kayıt tarihi : 23/06/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeC.tesi Haz. 23, 2007 12:17 pm

Adı:Mathew
Soyadı:Qulanem
Rp:

Mathew ve Lena her zamankinden farklı,ağır ağır,somurta somurta okuldan çıktılar.Birşeylerin ters gittiği belliydi,konuşmaya kafası önde Mathew başladı;

-Lena,gitme,burda kal,benimle...

Sesi titriyordu bu cümleyi söylerken,boğazı düğümlenmişti sanki ama o konuşmayı başarabilmişti...Lena aniden durdu,Mathew'e baktı;

-Benim elimde değik Mathew,biliyorsun...

Mathew kafasını yavaşça kaldırıp Lena'ya baktı,ağladığını gördü.Eliyle usulca Lena'nın gözyaşlarını sildi.Kendini ağlamamak için zor tuttu o ana kadar ama göz göze geldiklerinde ikiside hüngür hüngür ağlamaya başlamışlardı.Kız arkadaşı,Lena'sı,ilk aşkı bu ülkeden istemeyerek gidiyordu...Mathew kendini toparlamaya çalışarak onu teselli etmek için saçmalamaya başladı;

-Hadi yapma ama gittiğin yer burdan daha güzel.

Lena ağlayarak karşılık vermeye çalıştı;

-Ama gittiğim yerde sen olmayacaksın...

Mathew ne diyeceğini bilmiyordu,böyle bir durumda ne denilebilirdiki?;

-Yaz geldiğinde burda olacaksın.Herşey aynı olacak,hiçbirşey değişmeyecek.Hadi artık bırak ağlamayı da eve bırakayım seni...

Lena onayladığını belli etmek için kafasını salladı.El ele evin yolunu tuttular,yol boyunca hiç konuşmadılar.Eve geldiklerinde bir dahaki yaz görüşmek üzere sözleşip,sarıldılar..Mathew kendi evine giderken çok düşünceliydi,dalıp gidiyordu.Az kalsın bir arabanın altında bile kalıyordu...Eve gittiğinde amcasına birşey söylemeden doğruca yatağına yatıp derin düşüncelere daldı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Megan C. Virtue
1. Sınıf
1. Sınıf
Megan C. Virtue


Mesaj Sayısı : 31
Kayıt tarihi : 24/06/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimePtsi Haz. 25, 2007 6:43 am

Adı: Megan C.
Soyadı: Virtue
Rp:

Megan her sabah olduğu gibi yine geç kalkmıştı. Saati 11 civarında sanıyordu. Yatağından yavaşça doğrularak " Günaydın anne" dedi. Üzerini değiştirmek için dolabını açtığında herşeyin karma karışık olduğunu gördü.
Yine odasına kız kardeşi girmiş olmalıydı. Megan çok sinirlenmişti.

" Ellie odama ne hakla giriyorsun sen? "

" Abla o çok beğendiğim elbise vardı ya hani onu bulmak için dolabını biraz karıştırdım. "

Megan sakin olmaya çalışıyordu. Hem aptal kızkardeşi izinsiz odasına girmişti hemde dolabını karıştırmıştı. Dolabına baktı. Arkalarda bir yerde mavi bir elbise duruyordu. Hızlı bir şekilde onu giydi. Saçını taramak için banyoya gitti. Saçını özenle topladı ve elini yüzünü yıkadı. Artık kahvaltıya inebilirdi.

Megan kahvaltısını bitirdikten sonra dışarı çıkmak istiyordu. Arkadaşları ile buluşacaktı ama Ellie onu engelleyebilirdi. 14 yaşında olmasına karşın kız kardeşi bir bebek gibi davranıyordu. Böyle giderse büyümeyecektide.

" Anne ben dışarı çıkacağım ama Ellie'ye söyle peşimden gelmeye kalkmasın. "

" Tamam canım söylerim. Ama sende ona karşı biraz iyi davranmalısın. Sen ona kötü davranırsan böyle, o da seni sinir etmeye çalışır bunu unutma."

Megan annesinin söylediklerini dinlememişti bile. Odasına çıkıp süslenmesi gerekiyordu. Yeni aldığı parfümünü sıkarken içeri Ellie'nin girdiğini gördü. Kendisiyle gelmek için hazırlanmıştı. Sıkıntıyla Ellie'ye baktı. Kendisiyle gelmesini hiç istemiyordu.

" Ellie hayır gelemezsin. "

" Ama abla lütfen. "

" Tamam peki. "

Megan aceleyle Ellie'yi itekledi. Geç kalıcaklardı. Hızlı bir şekilde ayakkabılarını giydiler ve evden çıktılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gloriâ Pechina Lupeaulx
3. Sınıf
3. Sınıf
Gloriâ Pechina Lupeaulx


Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 22/06/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimePtsi Haz. 25, 2007 9:52 am

Adı: Gloriâ Pechina
Soyadı:Lupeaulx
Örnek Rp:


EVDE VE YOLDA

”Off… bu ne sıcak böyle..” diye söylenip duruyordu sabahtan beri gün geçtikçe sıcaklık sanki daha çok artıyordu. Feawen de sıcağı sevmezdi zaten çok bunalırdı… Yapış yapış iğrenç kokular… çekemezdi bu tür şeyleri. Ne güzel kış mevsimi varken yaza ne ihtiyaç vardı. Bazıları Feawen’nin bu düşünceleri için *Sen aklını mı kaçırdın*, *Yaz olmazsa olmaz ne güzel deniz işte* diyip durulardı. Ama Feawen için farklıydı işte yaz mevsiminin sadece tatil kısmını seviyordu gerisi boştu onun için… Artık şu sıcaktan kurtulup serinlemeye ihtiyacı vardı ve bunun en iyi yolu da havuzdu. Dün We ile konuşmuşlardı. Bugün havuzda buluşacaklardı. Feawen o havuza gidip kendini atmamak için zor tutuyordu. *Soğuk soğuk*. Bu hayallerini gerçekleştirmek için ilk olarak üzerindeki pijamaları çıkarması lazımdı… Bir söz vardır Feawen’nin çok hoşuna gider // Hayallerini gerçekleştirmek istiyorsan önce uykudan uyanmalısın// ya da onun gibi bir şeydi işte Ama Feawen’nin hoşuna gidiyordu… Uzunca bir esnedikten sonra oturduğu yatağın üzerinden kalkıp gardırobuna ilerledi. Acaba hangi mayosunu alsaydı ki bütün deniz(havuz) malzemelerini bir tarafta toplamıştı. Bulmak kolay olsun diye… En iyisi mavi renkte ki bikinisini almaktı. Bikinin mavi gözlerini mavisiyle aynıydı onu giyindiğinde gözleri daha çok ön plana çıkıyordu. Hemen bikiniyi dolaptan çekip, turunculu yeşilli olan deniz çantasının içine attı. Şimdi de üzerine giyinecek bir şeyler bulmalıydı. En zor kısım buydu işte… Kafasında askılı bir t-shirt, bir de şort vardı. Ama hangi t-shirt’le şorttu? Feawen yan dolabı açtı ve bakınmaya başladı. Gözüne beyaz renkte üzerinde şekiller olan bir t-shirt çarptı. Dolaptan çekip onu aldı ve bakmaya başladı. ”Hım… olabilir ama bakalım yine ”

Hemen sonra kurbağa yeşili üzerinde turuncudan ve beyazdan ince çizgileri olan bir t-shirt çarptı. Bu daha güzeldi bunu giyinmeliydi evet… Yatağın üzerine fırlattığı t-shirt’ü alarak katlayıp tekrar yerine koydu. Kıyafetleri konusunda öyle titiz davranıyordu ki en ufak bir kırışık Feawen’nin gözüne çarpıyordu. Şimdi bir şort seçmeliydi. Üstlerin hemen yanında dolusuna pantolon, şort, kabri vb. şey vardı. Feawen genelde giyindiği siyah şortunu aldı. İnce siyah renkteki kemerini de yatağa attıktan sonra dolabı kapatıp yatağının yanına gitti. Hızlı bir şekilde üzerini değiştirip boy aynasına koştu. Gayet şık görünüyordu tabii karma karışık olan saçları dışında… Yatak odasının içinde bulunan küçük banyoya girdi saçlarını özenle taradı elektriklenmesin diye bir krem sürdü. Toka kutusundan siyah ve üstündekiyle aynı renkte olan yeşil bir toka daha aldı. Saçını ortadan topladı. Yüzerken saçlarının açık kalmasını pek sevmiyordu çünkü. Alt taraflarına doğru da yeşil tokayla iyice bağladı ve galiba hazırdı. Çantasına eşyalarını da koydu mu tam olurdu. Çantasına yedek kıyafetlerini koymaya başladı . İlk gördüğü beyaz t-shirtü tekrar yerinden çıkartıp çantaya atmıştı rastgele bir şortta içine attı. Cep telefonu, cüzdan ,krem, havlu… her şey tamamdı artık çıkabilirdi. Salona geçip taksiyi aradı. Telefondaki adam –Hemen gönderiyoruz- demişti. Feawen mutfakta hızlıca ağzına bir şeyler atışırıp evin önüne çıktı. Taksi hemen gelmişti. Bu taraflarda olmalıydı herhalde. Feawen taksiye atlayıp şoföre ”İyi günler, şehir merkezi kapalı yüzme havuzuna lütfen” diyip koltuğa iyice yerleşmişti. Şoför ”Hemen gidiyoruz.” diyip gaza basmıştı. Feawen’nin evi şeir merkezine pek uzak değildi. Taksiyle 10 dakika falan sürmüştü zaten. Feawen yol boyunca etrafına bakınıp durdu.Pek sakindi bugün burası… Sonunda havuzun önüne gelmişti. Feawen teşekkür edip parayı uzatmıştı ve çantasını alıp taksiden indi.


HAVUZDA

Feawen hızlıca içeriye girdi. Danışmaya gidip ”İyi günler, seans başladı mı acaba” diyip üye kartını uzattı. Kadın kartı alıp onaylama yaptıktan sonra geri uzattı ve ”15-20 dakika sonra açılacak siz isterseniz havuzun önüne inip oturabilirsiniz. Ancak seans açıldığında havuza girmenize izin var. ” demişti. Feawen kafasıyla onaylayıp kartı alıp aşağıya indi havuzda bayağı sakindi pek fazla kişi yoktu. Herkes bir şezlong tutmuş seansın açılmasını bekliyordu. Feawen bunları camdan görmüştü o merdivenlerden soyunma odasına gidecekti. Camdan Wen’i aramaya başladı orada gözükmüyordu. Ya o da soyunma odasındaydı ya da gelmemişti. Feawen merdivenlerden inip kadınların soyunma odasına girdi. Acaba Wen burada mıydı? ”Wendy…” diye seslendi ama kimse cevap vermeyince daha gelmediğini anladı. Hızlıca boş bir kabine girip mayosunu giyindi pareyo yu beline bağlayıp ayağına terliklerini geçirdi ve havuza gitti. Daha demin boş gördüğü yer hala boştu. Oraya gidip 1 şezlongun yanına bir tane daha çekti ve birine havluyu serip diğerine de çantasını koydu. Çantanın içinden kitabını alıp Wen gelene kadar okumaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ariana C. Solitarily
1. Sınıf
1. Sınıf
Ariana C. Solitarily


Mesaj Sayısı : 5
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 26/08/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeSalı Ağus. 28, 2007 3:02 pm

Adı: Ariana Calypso
Soyadı: Solitarily
Örnek Rp: Başka bir sitede yaptığım rp'nin 4/1'ini örnek rp olarak yazdım. Bu kadarı da fikir vermek için yeterli olur sanırım.

Bardan çıktıktan sonra Ariana'nın anlayamadığı bir nedenden dolayı korku tüm bedenine yayılmıştı ve yüzüne çarpan ılık havanın hafif rüzgarları gibi içine işliyordu. Geriye adım atmaya zorluyordu ve kendini hep daha ileriye gitmek için zorladıkça, sanki tüm içini çürüten o his, o içini daraltan korku geri geliyordu. Bu korku basit bir ölüm korkusu değildi, birine zarar vermekten korkuyordu. Titrediğini hissederken ellerinin buz tutmaya başladığını hissetti ve o ürpertici, o havadan kaynaklanmayan soğuk tüm vücuduna yavaş yavaş yayılıyordu.

Elinin sıcaklığını geri getirmek için cübbesinin cebine yerleştirirken, titrediği için kendisini içten içe azarlamaya başladı. Daha sonra da kafasını önüne eğdi ve cisimlenecekleri noktaya yürümeye devam etti. Sokağın ortasında cisimlenmeleri, takip edilmelerine neden olabilirdi ve bu Ariana’nın isteyeceği son şeydi. Kendini gereksiz yere tehlikeye attığı yetmiyormuş gibi bir de başkalarını tehlikeye atmak gibi bir isteği yoktu.

Alexa’nın geride kalmasıyla adımlarını yavaşlattı ve en sonunda tamamen durdu. Ilık rüzgar saçlarını dalgalandırırken yeşil gözlerini kapattı ve rahatlamaya çalıştı. Niye böyle karamsarlaştığını anlayamamıştı. Bardan çıktıktan sonra içinde yayılmaya ve dallarını her yöne genişletmeye devam eden kara bulutu engelleyemiyordu, yapamıyordu. Yüzüne gelen saçları eliyle yana iterken ellerini cebinden çıkardı. Bu kadar geciktikleri yeterdi. Bir şeyler oluyordu ve ne olduğunu hemen gidip öğrenmesi gerekiyordu. Haritasında, yetişkin olmayan büyücülerin yaptığı büyülerin alarmları çalmaya devam ederken gözü yine o Sersemletme büyüsünün olduğu yere takıldı.

Uzun süredir hiçbir olay olmamıştı ve böyle aniden olması, belki de endişelenmesine sebebiyet veren nedenlerden biriydi. Aniden küçüklüğünde yaşadığı, buna çok benzeyen bir olayı hatırladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jesse




Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 31/08/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeCuma Ağus. 31, 2007 10:25 am

Adı:Jesse
Soyadı:Kilmartin
Örnek Rp:
Jesse starbuck cafede ailesini bekliyordu. Bu Doğum günüydü ama hala gelmemişlerdi saate neden gelmediklerini anladı saat 3 tü ama saat 5 te buluşacaklardı.İlk önce gidip birşeyler yedi sonra bir latte içti sonra dükkanları gezmeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gwen W. Grayson
3. Sınıf
3. Sınıf
Gwen W. Grayson


Mesaj Sayısı : 54
Kayıt tarihi : 31/05/07

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeC.tesi Eyl. 01, 2007 3:34 am

Jesse önce Öğrenciler bölümüne başvurup, kahraman ya da yardımcı olmalısın...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heart LONGALİNE

Heart LONGALİNE


Mesaj Sayısı : 155
Kayıt tarihi : 23/02/08

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeC.tesi Mart 01, 2008 10:02 am

O gün çok sıkıcı geçmişti ve Dreams'ı da alıp alışveriş merkezine gitmeyi düşündüm.Dreams'ı aradım ve giyebileceğim elbise aramaya başladım.En sevdiğim kırmızı elbisemi giydim.Saçlarımı açık bıraktım ve garaja inip ferrarime bindim.Dreams'ı almak için kapısının önüne geldim ve 4 kere kornaya bastım.Ben her geldiğimde 4 kere kornaya basarım ve Dreams benim geldiğimi anlar.Sonra alışveriş merkezine gittik biraz gezdikten sonra cafede oturup kola içtik.Maceranın o cafede başlıyacağını nerden bilelim ki?Tam cola bitmek üzereyken Sky High'tan 2 kahraman geldi ve biz daha kahraman yada yardımcı seçilmediğimiz için bizi aşağılardılar.En kötüsüde onların bizi her gördüğünde kovalamasıydı.Alışveriş merkezindeki insanlar normaldi ve bizim güçlerimizin olduğunu bilmiyorlardı.Daha doğrusu onların çünkü biz daha kahraman yada yardımcı seçilmediğimiz için güçlerimizi kullanamıyorduk.Güçlerimizi kullanamadığımız için hemen kaçtık ve ne olduysa bundan sonra oldu.Bizim yanımızdan gelmeye başladılar ve sonunda dayanamadım benim için süper bir güç olan aslında tüm insanların bildiği ve zor anlarında kullandığı yönteme başvurum.Elimdeki bitmemiş kolayı ikisininde üstüne döktüm ve sonra alışveriş merkezinde kovalamaca başladı.Zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlayamadığımız bir zaman alışveriş merkezinin kapandığını farkettik.Alışveriş merkezinin ışıkları biraz sonra kapandı.Sadece ben,Dreams ve iki kahraman alışveriş merkezinde kaldık.İşin kötüsüde insanlar gittiği için güçlerini kullanabilirlerdi.Karanlıkta karşılaştık ve güçlerini kullanırlar diye korktuk ama tam o sırada alışveriş merkezine İskeletor Kral geldi ve Sky High'taki öğrencilerin en büyük düşmanı karşımızdaydı.Ben ve Dreams güçlerimizi kullanamadığımız için kaçmaya çalıştık ama İskeletor Kral'ın güçleri bizi tutuyordu.Tam o sırada kahraman çocuklar güçlerini gösterdi ve İskeletor Kral zayıfladı.Bizde mağazanın önünde duran ipi alıp İskeletor Kral'ı bağladık ve İskeletor Kral ışınlanarak kaçtı.Bizde o günden sonra 4 arkadaş olduk.


En son Heart LONGALİNE tarafından Salı Mart 04, 2008 10:34 am tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heart LONGALİNE

Heart LONGALİNE


Mesaj Sayısı : 155
Kayıt tarihi : 23/02/08

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeC.tesi Mart 01, 2008 10:07 am

Öğrenciler bölümüne başvurdum ama seçilmedim bakınca seçilirim ne de olsa:?: Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
paigege

paigege


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 11/01/08

Sınıflar Empty
MesajKonu: Karanlık Acı ve Ölüm   Sınıflar Icon_minitimeC.tesi Mart 01, 2008 12:31 pm

Karanlıkta kaybolmuştum.Kafam çok karışıktı.Karanlığa gömülmüştüm adeta.Gözlerimden yaşlar akıyordu.Ama hiçbiri umrumda değildi.
Annem ve babam boşanıyordu.Karanlık bir köşede karanlık düşüncelere dalmıştım.Annem ve babam her zamankinden daha kötü kavga ediyorlardı.
Kardeşim yanımda göz yaşlarına boğulmuştu.Karanlıktan yüzü bile görülmüyordu.Herşey saçma geliyordu.En sonunda ayağa kalkacak gücü kendimde bulabilmiştim.
Kardeşime gelmemesini söyledim.Ama kardeşim çok küçüktü yalnız kalmak istemedi.Odaya girdim.Annem ve babam birbirlerine girmişlerdi.
Bir anda yeri sallamaya başladım.Annem ve babam deprem olduğunu sandılar kardeşimi buldular ve kaçmaya çalıştılar.Benide almaya çalıştılar.
Ama ben gitmek istemedim.Ölmek istiyordum.Bütün acılar sona erecekti.Heryer yıkılmıştı.Annem babam ve kardeşim öleceklerdi.Onları buradan ışınlanarak çıkardım.Ama ben geri döndüm.
Ölmeye karar vermiştim.Ama bir anda gözümde bir ışık belirdi.Güneş kadar parlaktı hiçbir şey göremiyordum.Ama bir fısıltı duydum bana ölmemem gerektiğini söylüyordu.
Oradan çıktım.Heryerim kan içindeydi.Bir ambulans sesi duydum ve gözlerimi kapadım.Gözlerimi kapamamla birlikte bir fısıltı daha duydum.Bana doğru yolu seçtiğimi söylüyordu.
Gözlerimi tekrar açtığımda bütün sevdiklerim yanımdaydı.Ama babam ve annem boşanıyordu.Bu hiçbir şeyi değiştirmiyordu.Hala çok acı çekiyordum.
Yarın mahkemeleri vardı.Annem garip bir şeyin olduğunu söyledi.Evimizdeki hiç bir eşya zarar görmemişti.Bu sayede taşınmak çok kolay oldu.
Annem ve babam mahkemeye gelmeme izin vermediler.Bizde kardeşimle birlikte odamızı tasarlıyorduk.Hiç bir şey çözümlenmemişti.AMa hayatımda hastanede başımda tüm sevdiğim kişilerin olduğu
an kadar mutlu bir anım olduğunu hatırlamıyorum.


En son paigege tarafından Perş. Ekim 30, 2008 12:44 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
paigege

paigege


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 11/01/08

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeC.tesi Mart 01, 2008 12:32 pm

Bende öğrenciler bölümüne başvurdum fakat henüz seçilmedim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heart LONGALİNE

Heart LONGALİNE


Mesaj Sayısı : 155
Kayıt tarihi : 23/02/08

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimePaz Mart 02, 2008 3:58 am

Ne de olsa bakarlar:?:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
paigege

paigege


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 11/01/08

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimePtsi Mart 03, 2008 10:57 am

Lütfen kahraman mıyım yardımcımı artık söyleyin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heart LONGALİNE

Heart LONGALİNE


Mesaj Sayısı : 155
Kayıt tarihi : 23/02/08

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeSalı Mart 04, 2008 5:47 am

Ya seçerler.Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heart LONGALİNE

Heart LONGALİNE


Mesaj Sayısı : 155
Kayıt tarihi : 23/02/08

Sınıflar Empty
MesajKonu: Geri: Sınıflar   Sınıflar Icon_minitimeSalı Tem. 22, 2008 6:57 am

Biraz fazla hayale kaçtı ama rp sitesi nede olsa Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sınıflar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
^^Sky High Rpg^^ :: ..::Sky High::.. :: ##Mantar Pano-
Buraya geçin: